“Pass the Time” * Zamanı Geçir’in konuğu Gamze Kılıç
Dünyaca korona virüsle mücadele ettiğimiz şu dönemde, sahalardan uzak kalan profesyonel bir voleybolcu evinde bir günü nasıl geçirir?
Avrupa Voleybol Konfederasyonu’nun (CEV), voleybolsuz geçen dönemi renklendirmek amacıyla başlattığı “Pass the Time” (Zamanı Geçir) kampanyasına ortak olan Eczacıbaşı VitrA, bir yazı dizisi başlattı. Serinin her bir bölümünde turuncu beyazlılardan bir oyuncu, evde kaldığı bu süreçteki günlük rutinlerini, yaptığı egzersizleri ve içinde bulundukları durumla başa çıkma yöntemlerini aktaracak. Yazı dizisinin beşinci bölümünde, Gamze Kılıç anlatıyor.
—
“Öncelikle şu günlerde güne biraz daha geç başlıyorum. Antrenman döneminde böyle bir fırsatımız olmadığı için bunu da iyi değerlendirmeye çalışıyorum. Güne eşimle birlikte güzel bir kahvaltı ederek başlıyoruz. Ardından günlük rutinimiz olan Türk kahvesi geliyor. Sonrasında Netflix’te biraz dizi izleyip, öğleden sonra kondisyonerimizin bize gönderdiği egzersizleri yapmaya koyuluyorum. Evde antrenmansız, hareketsiz kalmamamız önemli. Antrenmandan sonra hemen mutfakta eşimle yemek yapmaya başlıyoruz. Yemekten sonra çay eşliğinde tekrar dizi veya film izliyoruz. Açıkçası şu dönemde yapabileceğimiz başka bir şey de yok. Market alışverişi hariç kesinlikle dışarı çıkmıyoruz.
Günlük rutin egzersiz olarak kondisyonerimizin bize gönderdiği programı uyguluyorum. Bazen programa kendimi iyi hissettirecek şeyler de ekliyorum. Eşimle birlikte sitede yarım saatlik koşulara çıkıyoruz. Ayrıca lastik ve TRX ile ekstra çalışmalar da yapıyoruz.
Yoğun bir antrenman temposundan evde egzersize geçtik ve inanın bu aktif spor yapan bir sporcu için çok zor bir şeydir. Çünkü ne evde yaptığımız egzersizler ne de enerjimizi atmak için yaptığımız başka şeyler salonda yaptığımız antrenman kadar etkili olmuyor. Ne olursa olsun tabii ki sağlığımız her şeyden önce geliyor ve biz de kendimizi buna alıştırmaya çalışıyoruz. Evde buna göre ev aletleriyle, damacana yardımıyla antrenmanlarımızı şekillendiriyoruz. Zihinsel olaraksa, sürekli bu sürecin geçeceğini ve vücudumun hazır olması gerektiğini kendime hatırlatıyorum.
Evde kalınca yeni hobiler keşfettim mi diye soracak olursanız, galiba herkes gibi ben de kendimi mutfakta geliştirdim. Son zamanlarda antrenman yapmadığım her an kendimi mutfakta bir şeyler yaparken buluyorum. Bu dönemde yeni şeyler denemek hoşuma gitti. Hatta geçenlerde eşime “Ben galiba ikinci meslek olarak aşçılık okuyabilirim” dedim. Keşke yemeği yapmak 1-2 saat sürerken, yeme kısmı 15-20 dakikada bitmese.
Takipçilerimizden tek istediğim, evlerinde kalmaları… Kendi sağlıklarını ve ailelerinin, sevdiklerinin canlarını düşünüp ona göre hareket etmeleri ve bu dönemde kendilerini oyalayacak güzel aktiviteler bulmaları.”