Merve Çepni,”Sultanlar Ligi bekle Kuzeyboru ile geliyoruz”
Merhaba sevgili voleybol severler,
Bugün Röportaj bölümümüzde Kuzeyboru forması giyen Merve Çepni konuğumuz olacak.
Sevgili Merve merhaba. Salgın nedeni ile hepimizin evlerde olduğu bir zamanda, yüz yüze bir röportaj gerçekleştiremesek de, teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.
– Ben teşekkür ederim.
Voleybolu takip edenler eminiz ki sana dair bilgileri biliyordur fakat biz bir kez de senden dinlemek isteriz. Merve Çepni kimdir ve voleybola nasıl başladı?
– Merhaba, 19 ağustos 1996 İstanbul doğumluyum. Ailemin ilgisi sayesinde sporla küçük yaşta tanıştım.12 yaşında Koç İ.Ö.O Spor Kulübü’nün (Şu anki Beylikdüzü Voleybol İhtisas ) alt yapısında voleybola merhaba dedim. Boyumun yaşıtlarıma göre uzun oluşu sürekli ”sporcu musun?” sorusunu duymamı sağlıyordu ve bu voleybola olan ilgimi daha çok arttırmıştı. Voleybola hobi olarak başlasam da gün geçtikçe verdiğim emek ve başarılarım (milli takım ve Türkiye dereceleri) sonucunda hayatımın bir parçası oldu.
Normal sezonu Voleybol Kadınlar 1.Ligi B Grubunda Kuzeyboru olarak 2. sırada bitirdiniz. 2019-2020 Sezonu kısaca değerlendirebilir misin?
– Bu sezon lige çıkma hedefi olan Kuzeyboru Spor Kulübü’ ndeydim.22 maçta 21 de 21 yaparak ilk devreyi ve ligin son maçına kadar grup liderliğimizi sürdürdük. Son maçta gruptaki en güçlü rakibimiz olan İlbank Spor Kulübüne 3-1 yenilerek 2. sırada grubumuzu bitirdik ve hedefimiz olan play off maçlarına odaklandık. Yarı final maçlarında da 3 maçta 2 galibiyet alarak final grubuna kalmaya hak kazandık. Şu an içinde bulunduğumuz pandemiden dolayı bakanlığın ve federasyonumuzun sağlığa verdiği önem neticesinde final karşılaşmalarının ertelenmesiyle final maçlarımızı oynayamadık.
Genel ligi değerlendirdiğimde inişli çıkışlı olan performanslarımızla galip gelmeyi bildik ve hedefe adım adım yaklaştık aynı zamanda kulübümün bize vermiş olduğu güzel imkânlarla çok keyifli bir sezon geçirdik. Eminim ki bu zor zamanlarımız geçecek ve biz hedefimize ulaşacağız. Bu konuda takımıma ve kulübüme olan inancım tam.
Bursa’da gerçekleşen Kadınlar 1.Lig yarı final karşılaşmalarında ilk devreyi çok iyi tamamladınız. Kuzeyboru olarak adınızı Finale yazdırdınız ama Corona yüzünden karşılaşmalar ileri bir tarihe ertelendi. Bu konuda düşüncelerini sormak isterdim.
– Hedefimize çok az kalmışken alınan karar bir yandan üzdü bir yandan da sevindirdi çünkü bütün bir sezon bir hedef için çalışmıştık ve bu hedefimize ulaşmak için son 3 maçımız kalmıştı fakat sağlık her zaman önce gelir. Alınan karar bence çok doğruydu çünkü sahanın içinde ortak çok şey paylaşıyoruz ve her paylaştığımız bizim için riskti. Sadece biz sporcular değil aynı zamanda siz değerli basın mensuplarından kulüp yöneticilerimize, sahada bizim için emek veren hakemlerimiz, değerli abilerimiz ablalarımız ve sağlık çalışanlarımız da bu risk grubunun içindeydi. Bu yüzden maçlarımızın ertelenmesi bence en doğru karardı. Şimdi final karşılaşmalarının başlaması ve kaldığımız yerden devam etmek için can atıyorum çünkü biliyorum ki bu güzel hikâye emeklerimizle mutlu bitecek.
Son zamanlarda, canlı yayın söyleyişi ve paylaşımlarda sayısı giderek artan ve ilgi çeken Zihinsel Antrenman konusunda neler söylemek istersiniz?
- Bu zor süreçte ülkem için bireysel görevim olan evde kalmayı ben de sürdürüyorum ve ister istemez sosyal medyayı çok fazla aktif olarak kullanıyorum. Sadece ben değil çoğu kişi gerek meydan okumalarla gerekse belirttiğiniz gibi canlı yayınlarla sosyal akışı sağlıyor. Ben de bu sürecin takipçisiyim. Sezon içi kulübümün vermiş olduğu imkânlarla sevgili spor psikoloğu Arda Coşkun hocamla tanıştım ve kısa bir süre de olsa beraber zihinsel antrenmanımı yaparak performansım üzerindeki pozitif etkisini gözlemledim ve ne kadar yararlı olduğunu o zaman anladım. Bizim gibi profesyonel spor ile uğraşan sporcuların performans antrenmanları kadar zihinsel antrenmanların da önemi var. Bu süreçte de kişisel gelişimimiz için yeterince zamanımız var ve bu zamanı zihinsel antrenmanlarla verimli şekilde değerlendirebiliriz.
Dünyamızda ve ülkemizde yaşanan Corona salgını nedeni ile ligler ertelendi. Henüz başlayacağı tarih belli değil. Siz bu zaman içinde çalışmalarınıza nasıl devam ediyorsun?
– Bu dönemde evde bana iyi gelen egzersizlerimi belirleyerek (aynı zamanda okuduğum okul sayesinde fizyoterapist ünvanım da var) onları yapıyorum ve ertelenmiş olan ligimize kendimi hazırlıyorum. Diğer yandan psikolojik olarak zihinsel antrenmanlarımla birlikte bana iyi gelen puzzle, kitap okuma gibi aktivitelerle zamanımı geçiriyorum.
Voleybola dönecek olursak yaşamınızda ilk defa bir İstanbul dışında bir takımda görev aldınız. Yaşadığınız bir sezon sonrası yaşamınızdaki bu değişiklik size de ne gibi bir değişiklikler yarattı.
– Aile benim için çok önemli ve hiç onlardan milli takım kampları hariç bu kadar uzun süre ayrı kalmamıştım. Bu sezon da bana pozitif düşünmeyi ve pozitif kalmayı öğretti. Daha çok voleybola odaklandım diyebilirim çünkü İstanbul gibi büyük bir şehirde yaşıyorum ve insan ister istemez bölünüyor ve trafikti vs gibi etkenlerle yoruluyor. Diğer taraftan Aksaray halkı gibi voleybolu seven ve takip eden güzel bir aileyle karşılaştım ve bu beni çok mutlu etti iyi ki de onlarla tanışmışım. Aksaray, hem kulübümüz olsun hem yaşayan halkı olsun voleybola ve biz kadın sporculara çok değer veriyor . Tribünlerdeki doluluk ve genç yaştaki kardeşlerimize örnek oluşumuz onların bizi rol model olarak görmesi bende ekstra sorumluluk hissetirdi. Hem bu sezon olsun hem sonrası olsun onların örnek alacağı bir birey olmam için kendime daha çok dikkat ediyorum. Her açıdan kişisel ve fiziksel gelişimim için çok yararlı bir sezon oldu.
Ülkemiz Avrupa’daki voleybol dalında çok iyi konumunda. Kadınlar olarak birçok başarılara imza atan oyuncularımız gibi siz de gelecekte, yurt dışında her hangi bir takımda oynama gibi bir hayalin var mı?
– Neden olmasın. Tabi ki ülkemiz Avrupa voleybol liglerinden çok önemli ve burada bu seviyede olmasından, olmaktan çok mutluyum. Milli takım ve geçtiğimiz sene Aydın üniversitesiyle pek çok Avrupa ülkesini görme ve voleybol kültürlerini tatma şansım oldu. Aynı şekilde ülkemizi orda layığıyla temsil eden arkadaşlarım ve ablalarımla gurur duyuyorum ve ben de ülkemi Avrupa’da en iyi şekilde temsil etmek istiyorum. İstememin bir diğer yanı gezmeyi ve yeni yerler görmeyi çok seviyorum hatta bunun için fizik tedavi bölümünü bitirdikten sonra şu an kayıtlı olduğum İspanyolca çevirmenlik bölümünü seçtim.
Önünde voleybol için uzun bir zaman var fakat yine de sormak isteriz. Kariyerini tamamladığında spor mu yoksa aldığın eğitim ile alakalı mı ilerlemeyi düşünüyorsun? Herhangi bir planlama yaptın mı?
-Bu planı ben daha üniversiteye başlamadan önce yapmıştım. Kendime o zamanlarda sormuştum ilerde ne istiyorsun seni ne mutlu eder diye. Cevabım da voleybolun, sporun içinde kalıp mutlu olduğum keyif aldığım bir meslek olmasıydı daha sonra araştırmaya başladım ve spor fizyoterapistliğiyle tanıştım. Çünkü ben bir sporcuydum ve karşımdakinin psikolojisini sorunlara bakış açısını en iyi anlayacak, sorunlarıyla başa çıkacak ya da hepsinden önce onların sorunlarla karşılaşmamaları için çabalayacak olan bendim. İlerleyen zamanlarda tabi ki fiziksel ve ruhsal kendimi iyi hissettiğim kadar voleybol oynamak istiyorum ama ondan sonra da bu güzel mesleğimle sporun içinde kalarak gelecek nesillere en iyi şekilde örnek olmak istiyorum. Onlara siz ne isterseniz olur, okulla voleybol da beraber yürür sadece çok çalışıp planlı olmalarının gerektiği bilincini aşılamamız lazım ben de bu bilincin en yakın örneği olmak istiyorum.
Sevgili Merve, bize vakit ayırdığın için çok teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğin bir şey varsa, sözü sana bırakalım.
Bu güzel röportajı hazırlayıp benimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Umarım en yakın zamanda eski güzel günlerimize dönüp yüz yüze güzel söyleşiler yapabiliriz. Bunun için sağlıkla, evde kalın ve voleybolun adresini takip ederek voleybolla kalın. Herkese keyifli günler diliyorum.
Tekin Ateşnal – Voleybolun Adresi