Defne Başyolcu; “Hayalleriniz peşinden gidin”
Bursa bayan voleybolunun yeni yıldız adayı Defne Başyolcu’dan yeni başlayacaklara abla tavsiyesi !.. ‘Hayalleriniz peşinden gidin ‘
Haziran ayında Sırbistan’da yapılan U 19 Yaş Grubu Bayanlar Balkan Voleybol Şampiyonası’nda turnuvanın ‘en iyi pasör çaprazı’ seçilen Bursalı Defne Başyolcu’nun bu başarısı; kulübü Nilüfer Belediyespor tarafından henüz 15 yaşında A kadrosuna alınarak ödüllendirilmiş. Eski milli voleybolcu ve şube menaceri Mehmet Başyolcu ile yine eski voleybolcu Nazan Uzunbay Başyolcu’nun kızı olan Defne’nin hedefinde ileride Avrupa’nın en iyi liglerinde oynamak var.
‘Her pozisyonda biraz biraz eksiğim var’ diyerek kendi öz eleştirisini yapan Defne Başyolcu’nun idolu Fenerbahçe OPET’te bu yıl forma giyecek olan Rus süper yetenek Arina Fedorovtseva. Türkiye’den Eda Erdem Dündar’ı, Avrupa’dan da Paola Egonu ile Tijana Boskovic’i beğenen genç sporcu; Balkan Şampiyonası’ndan sonra transfer teklifi aldığı İtalyan Monza’yı henüz çok erken olduğu için geri çevirmiş.
Daha okumaya başlarken size ‘10 puanlık’ bir uzmanlık sorusu!..
‘Defne Başyolcu normal bir ailenin çocuğu olsaydı acaba sporcu / voleybolcu / olabilir miydi?’
‘Yarı, yarıya % 50, % 50)’ olsun; olacağı varsa da önüne kim geçebilir ki?
Bilimsel çalışmalar; anne, baba genlerinin kalıtsal yollarla çocuklarına da geçtiğini söyler.
İşte röportajıma konuk ettiğim Defne Başyolcu; bilimin yalan söylemediğe en somut örnektir !
Anne baba eski voleybolcular olunca (Mehmet-Nazan Uzunbay Başyolcu); şifreleri de yalan söylemezmiş (!);
Defne’de onların izini sürerek bu sporu seçmiş. (Bu arada kardeşi Çınar’da MG Sportif Organizasyonu’nda basketbol oynuyor)
Tam karşımda oturttum Defne’yi ki daha rahat iletişim kurayım diye; Allah nazarlardan saklasın sırım gibi bir boy (1.88), yaşı ise henüz 15.
Yolun daha başında bu kadar serpilmişken; 3-4 sene sonra nereye kadar uzanır artık düşünemiyorum.
‘Yeni bir Fedorovtseva mı geliyor nedir?; Belli olur; bekle beni voleybol…
Hemen altını çizeyim; Defne’yi konuk etmemin nedeni; anne, babanın sporcu kimliklerinin arkasına sığınmasından ziyade; dünya tatlısı kızımızın voleybol milli takımlarının alt yaş kategorilerinde gösterdiği performansla ilgili.
Kendisinden yaşça büyük rakipleri önünde uluslar arası arenada yeteneklerini sergileyip Balkan Şampiyonası’nda ‘en iyi pasör çaprazı’ ödülüne layik bulunan Defne‘yi artık isterseniz tanımaya başlayalım.
(Bir küçük not; Defne Nilüfer Belediyespor’un pilot takımından A kadroya alınınca; şubenin menacerliğini yapan baba Mehmet Başyolcu‘ya camia içinden anlamsız tepkiler yükselmişti.
Sevinilmesi gereken kulüp içi bir seviye yükseltmeye; kıskançlık duygularıyla saldırarak nefretini kusanları anlayabilmiş değilim. Ne var ki Defne gittiği şampiyonalarda ay yıldızlı takımın en başarılı oyuncularından birisi olarak parlayınca, o çatlak sesler de anında kesiliverdi. Bin bir vaveylaya ortalığı ayağa kaldıracağınıza, biraz sabretseydiniz yanıtı baba değil kızı verecekti sizlere; nitekim öyle de oldu!..
-Bize kendini tanıtır mısın?’
‘ 9 Ağustos 2006 Bursa doğumluyum. Bu sene Sınav Koleji 10. sınıfına devam edeceğim. Çınar isminde bir erkek kardeşim var.’
‘Herkesin kendine özgü spora başlama öyküsü vardır. Voleybola senin gibi bu sporun içinden gelmiş anne baban mı zorladı; yoksa kendi tercihin miydi?
‘Doğrusunu söylemem gerekirse; ilkokul yaşlarımda voleybolun ne olduğunu bile bilmiyordum !. Anne, babamın etkisi olmadı dersem doğru söylememiş olurum. Sürekli voleybol konuşulan bir ailede çocuklarının da bu işe sevdalanması yadsınamaz bir gerçek. Başladıktan sonra zaman içinde çok alıştım ve oynamayı kendim istedim. An itibariyle voleybol yaşamımın bir parçası haline geldi. Şimdi bana birisi gelip de ‘ onu bırak, şuna başla’ diyecek olsa asla geri adım atmam.’
‘Seçiminden pişmanlık duyuyor musun? Örneğin ‘basketbolcu ya da yüzücü olsaydım daha iyi olurdu’ dediğin günler oldu mu?’
‘Kesinlikle hayır. 2015 yılında başladığım voleybol tam bana göre bir spor ve severek oynuyorum.’
‘Mobbing uygulandığı oldu mu evde sana aile büyükleri tarafından !. Yani ‘şöyle oynarsan daha olacak’ şeklinde’.
‘Annem de babam da beni hatam ve sevabımla kabullenmiş insanlar. Ama ben kendi kendime öz eleştiri yapıyorum. Bir hatam olduğunda kabullenemiyorum. Üzerinde konuşarak ve çalışarak çözüm üretmeye çalışıyorum. Bu da beni olumlu yönde motive ediyor. Takım arkadaşlarımdan ara ara eleştirel yorumlar gelse de; evde böyle bir durum asla söz konusu değil.’
‘Kadın voleybolu açık ara son yıllarda kız çocuklarının en yoğun ilgi gösterdiği branş konumunda. Bir milli voleybolcu olarak bu spora başlamak isteyenlere neler öğütlersin?’
‘Bence hayallerinden vazgeçmesinler. Benim geçen seneye kadar hedefim ilk 30’a girmektir. Hayal kurdum, dua ettim çok şükür hayallerim gerçekleşti.
‘Para kazanma içgüdüsünün, oynamakla yetinmenin önüne geçtiği oldu mu senin için? Yoksa ‘iyi sporcu olayım bu bana yeter’ görüşünde misin.?’
‘ Bu konuda çok net ve kararlıyım. Benim için iyi sporcu olmak her türlü kazancın üzerinde. Voleybol oynarken manevi bir haz alıyorum ve bu duyguyu hiçbir şeye değişmem. Zaten iyi bir seviyeye geldiğimde; bu sporun getirisi olan parayı da nasılsa kazanacağıma inancım tam.’
‘Kendine idol olarak seçtiğin birisi var mı? ‘Hem yerli, hem de yabancı.’
‘ Bu yıl Fenerbahçe’de oynayacak olan Rus Arina Fedorovtseva. Yaşına göre çok olgun ve mükemmel bir sporcu. İleride onun gibi olmayı isterim. Karakter ve hırs olarak da Fenerbahçeli Eda Erdem Dündar hayranlık duyduğum bir meslek büyüğüm. Genel anlamda da Eczacıbaşılı Tijana Boskovic’le, İtalyan Paola Egonu beğenerek izlediğim voleybolcular.’
‘Öz eleştiri yapacak olursan; nerelerde eksiğin olduğunu hissediyorsun ?.
‘Her yerde biraz biraz eksiğim var !. Çünkü daha henüz yolun başındayım. Antrenörlerimin yönlendirmesiyle zayıf olan yönlerime daha çok çalışarak, zaman içinde kendimi geliştirmeye çalışacağım. Fizik olarak da noksanlarım olduğunu biliyorum’
‘İleride Avrupa hayalin olabilir mi? Olursa nerede oynamak istersin?.’
‘Kesinlikle. Kendimi sürekli günün birinde Avrupa‘nın en iyi kulüplerinden birisinde oynarken hayal ediyorum. Türkiye içinde gitmeyi istediğim başka bir kulüp şu an için yok. Kendimi Nilüfer Belediyespor’da kanıtlamak öncelikli hedefim. Balkan Şampiyonası’ndaki performansımdan sonra beni beğenen İtalyan Monza’nın scoutları dolaylı yoldan transfer teklifi getirse de; ailemin de isteğiyle bunu erteledim. (Bu noktada söze giren baba Mehmet Başyolcu Eczacıbaşı’nın da alt yapıları için teklif getirdiğini ama kabul etmediklerini söyledi.)
‘U 16 ve U 19 yaş grubu milli takımlarındaki başarılı performanslarınla bu yaz adından bir hayli söz ettirdin. Yaşıtlarından 3 yaş küçük olduğun halde U 19 Balkan Şampiyonası’nda en iyi pasör çaprazı MVP seçildin. (İlayda Naz Gergef’de en iyi libero. ) Avrupa Şampiyonası’nda dördüncü olan U 16 Milli Takımında da en skorer oyuncularından birisiydin. Kendi pozisyonunda, üstelik yaşça büyük rakipler arasından en iyisi olmak nasıl bir duydu oldu senin için? O anda neler hissettin’.
‘ Kelimelere sığmayacak kadar büyük bir mutluluk. İnanın tarif edemeyeceğim. Bir kere takım halinde U 19 Yaş Grubu’nda ikinci olmak çok güzel ve özel bir duygu. Takım arkadaşlarım ve ben şampiyonada elimizden gelen her şeyi yaptık. Üstelik biz rakiplerimize karşı 3 yaş küçük bir takımla mücadele ettik. Yani büyüklere karşı oynadık. Avrupa Şmp’nda ise her şey iyi giderken liberomuz İlayda sakatlandı. O sakatlanınca da takım olarak demoralize olduk. Zorunlu olarak bu pozisyonda libero tecrübesi olmayan smaçör arkadaşımız oynatıldı. İlayda sakatlanmamış olsaydı, 2-1 önde olduğumuz İtalya maçını 3-2 kaybetmezdik. Manşetlerimiz çok aksayınca yenilgi kaçınılmaz oldu. Alabileceğimiz bir maçtı. Ne olursa olsun dördüncülüğün de bizim için iyi bir sonuç olduğunu düşünüyorum’
‘Takımda seninle birlikte 2 Defne daha vardı. Hocanızın isimlerinizi karıştırdığı oldu mu?…
‘(Defne bu sorudan sonra gülme krizine tutuldu) Soy isimlerimizle hitap ediyordu. Bana Başyolcu, diğer Defne’lere Kandemir ve Devrim diyerek saha içinden yönlendiriliyorduk.’
‘Filenin Sultanları Olimpiyatlarda yarı final oynamayı son anda kaçırdı. Maçları izleyebildin mi? Sultanların performansı için neler söyleyeceksin?
‘ Maçları izlerken çok karışık duygular yaşadım. Ağladım, sevindim. G. Kore maçının karar setinde çok kritik manşet hataları yapmasak, ilk dörde girecektik. Nasip değilmiş. Sonuç ne olursa olsun olimpiyatların en iyi 5. takımız. Ablalarımız bizi Tokyo’da başarıyla temsil ettiler. Onlarla gurur duyuyorum. Hepsine helal olsun.
‘ Boş zamanlarında neler yapıyorsun? Voleybol dışında izlediğin bir branş var mı?
‘Bol bol uyuyorum !. Çünkü çok yoğun çalışıyoruz ve yoruluyoruz. Onun dışında fırsat buldukça dizi filmler izliyorum. En sevdiğim dizi ‘Son Yaz’ . Voleybolun dışında basketbol maçlarını izlerim. Onu da kardeşim Çınar‘ın hatırına !. Çünkü kendisi de basketbol oynuyor.’
‘Sinema, tiyatro, kitap okuma, müzik. Hangisi öncelikli tercihin’.
‘Sinemaya en son pandemi kısıtlamaları öncesinde gidebildik. Bir daha da fırsat olmadı. Müzik dinlemeyi severim. Özellikle de yabancı pop. Dua Lipa, Taylor Swift, Ariana Grande en beğendiğim şarkıcılar. Kitaplara gelince. En son İpek Ongun’un ‘Yaş On Yedi’ kitabını bitirdim’
‘Ev işlerinde annene yardımcı oluyor musun? En sevdiğin yemek hangisi annenin. Mutfakta aran nasıl?
‘ Yardım etmek istesem de annem izin vermiyor !. Sanırım bana kıyamadığındandır. Mutfakla, yemekle aram hiç yok. Amiyane söylemle bir yumurta bile kıramam. Annemin bütün yemeklerini hiç ayırım yapmadan seve seve yiyorum. Ellerine sağlık’
‘Çok küçük sayılacak bir yaşta Nilüfer Belediyespor Takımı’nda A kadroya alındın. O anda neler hissettin?
‘Doğrusu benim için de sürpriz oldu. Çünkü evde bile bu konu hiç konuşulmadı. İnstagram hesabımdan öğrenince büyük şaşkınlık yaşadım.’
Sevgili Defne; bu güzel söyleşi için sana ve sevgili ailene çok teşekkür ediyorum.
Engin Aksöz