Cansu Özbay bilinmeyen yönlerini anlattı
”Bir günlüğüne kimin yerine geçmek isterdin” sorusuna ”Michael Jordan” cevabını veren Cansu Özbay, en sevdiği yemeğin ise taze fasulye olduğunu söyledi. Futbolcu olsaydı, forvet pozisyonunda oynamanın daha güzel olacağını dile getiren genç pasör, şampiyon olmanın formülünü ise ”Sıkı çalışmak, Disiplin ve İyi bir antrenör” sözleriyle ifade etti.
Müzesinde üç FIVB Kulüpler Dünya Kulüpler Şampiyonası ve dört CEV Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu kupası bulunan VakıfBank Spor Kulübü’nün resmi sosyal medya hesaplarından yayınlanan ‘This&That’ röportaj serisinin üçüncü konuğu Cansu Özbay oldu.
İşte VakıfBank’ın genç pasörü Cansu Özbay’ın açıklamaları:
– VakıfBank’ta en çok mutlu olduğun maç?
Kazandığımız her maçta çok mutlu oluyorum ama ilk geldiğim sezonki (2016-2017) Eczacıbaşı maçını (2-0’dan 3-2 VakıfBank’ın kazandığı) unutamıyorum. Maçta 2-0 gerideydik ve üçüncü sette de 20-10 geri düşmüştük. Herkes maça ‘Bitti’ demişti hatta salondan ayrılanlar olmuştu. Ama oradan maçı çevirdik hâlâ nasıl olduğuna inanamıyorum. O maçta çok mutlu olmuştum.
– Şampiyon olmak için üç unsur?
Sıkı çalışmak;
Disiplin;
İyi bir antrenör.
– Üç kelime ile VakıfBank?
Aile;
Kupa avcısı;
Ve benim için hayal.
UÇABİLMEYİ ÇOK İSTERDİM, HER YERE YETİŞEBİLİRDİM
– Futbolcu olsan hangi pozisyonda oynardın?
Kesinlikle kaleci olamazdım. Çünkü her yediğim golden sonra bunalıma girebilirdim. Ben forvet olmak isterdim. Futboldan çok anlamıyorum ama gol atmak keyifli olurdu.
– En sevdiğin süper kahraman hangisi ve hangi süper gücün olsun isterdin?
Tabii ki Batman… Uçabilmeyi çok isterdim. Her şeyden önce her yere yetişebilmek isterdim.
– Annen en çok hangi huyundan şikayetçi?
Ben her şeyi çok kafaya takan bir insanım. Her şeyi çok düşünüp, kendimi çok üzdüğüm için annem bu huyumu sevmiyor.
UYUMAYA YAKIN HER YERİ TOPARLAMAYA BAŞLIYORUM
– En sevdiğin Türk yemeği hangisi?
Taze fasulyeyi çok seviyorum. Şu günlerde sürekli büyükanneme yaptırıyorum.
– En sevdiğin tatlı hangisi?
Supangle
– Evdeyken yaptığın en garip şey nedir?
Gece olduğu zaman bir anda her yeri toparlamaya başlıyorum. Buna özellikle annem dikkat etti. Uyumaya yakın her yeri toparlamaya çalışıyorum. Bu garip bir huyum. Bir de telefonla konuşurken, evde durmadan yürüyorum.
– Karantinada ekmek yaptın mı?
Hayır yapmadım. Ben onlardan değilim. Henüz o aşamaya geçemedim.
– Bir günlüğüne kimin yerine geçmek isterdin?
Sanırım Michael Jordan’ın yerine geçmek isterdim. The Last Dance’den çok etkilendim. Acaba onları yaşamak nasıl bir his? Maçlarda ve antrenmanlarda arkadaşlarına nasıl davrandığına inanamadım. Tabii ki önerilecek bir davranış değil ama o hale nasıl büründüğünü çok merak ettim. Nasıl bunları hissedebiliyor? Bir röportajı var ve bütün mikrofonlar çok yakınında… Buna tepki bile göstermiyor ve herkese cevap vermeye çalışıyor. Bu da beni çok etkiledi. Bazen fazla ilgi olunca sıkılıyoruz. Böyle örnekleri de görüyoruz. Ama o saygısı inanılmazdı.