Voleybolun can damarı Halkbank
Voleybolun can damarı Halkbank
Orçun Ergün, beyefendi, entelektüel birikimi olan, çalışkan yapısıyla örnek bir sporcu.
Bu yıl Halkbank kadrosunda. Kendisine verilen görevleri en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyor. Antrenmanlarda çalışkan, özverili gençlere yardımcı. Sezonun sıkışık trafiğinde Orçun’la voleybolu, Halkbank’ı ve kendisini konuştuk.
Orçun Ergün voleybola başlama sürecini şöyle anlattı:
Ülkemizde her zaman en üstte futbol vardır. Ben de öyleydim. Futbolla başladım. Daha sonra okulumdaki beden eğitimi öğretmenimiz ve şu anda antrenörlük yapan, asıl mesleği ilkokul öğretmenliği olan hocamızın sayesinde, Beşiktaş ile ‘okullar projesine’ dahil edildim, voleybola başladım. Boyumun uzun olması tercih edilmemi sağladı. Bütün altyapı kategorilerinde oynayarak A Takım’a kadar yükseldim.
Bir çok takım için ter döktükten sonra, Halkbank’a geldi Orçun. Süreci, “Halkbank herkesin saygı duyduğu, geçmişi başarılar, şampiyonluklarla dolu bir kulüp. Bir gün telefonum çaldı. Menajerimden Halkbank’ın bana karşı ilgisi olduğunu öğrendim. Bu beni çok mutlu etti. Ve gelişen süreçte transferim gerçekleşti” diyerek anlattı ve ekledi:
“Dışarıdan görünen çok profesyonel bir kulüp olduğuydu. Her şeyin bir sistem üzerine kurulu olduğu büyük bir kulüp. İçine girdiğimde, işlerin çok daha ciddi ve profesyonel olduğunu gördüm. Halkbank Türkiye’nin köklü kulüplerinden. Voleybolun can damarlarından biri. Böyle büyük bir kulüpte oynamaktan mutluyum. Takım arkadaşlarımla beraber güzel isler başarıp sezonu da layık olduğumuz yerde bitirmek istiyoruz.”
Pozitif bir oyuncuyum
“Pasör, takımın beyni mi, sen nasıl bir oyuncusun?” diye soruyoruz, “Çok önemli bir mevkii. Ben de pozitif bir oyuncu olduğumu düşünüyorum. Her oyuncu gibi benim de teknik konularda eksiklerim olabiliyor. Ama bunları düzeltebilmek adına her gün daha fazla çalışıyorum. Pasör olarak yabancı idolüm Arjantinli De Cecco. Türk pasörlerden ise rol model aldığım pasör Selçuk Keskin” diyerek kendini ve pozisyonunu anlattı.
Bu sezona gelirsek…
Orçun’a göre sahadaki oyunla alınan sonuçlar arasında ters orantı var. Bu nedenle takım, puan durumunda hak etmediği bir yerde. Üst üste alınan iki galibiyet güven açısından önemli. Tecrübeli oyunca, takımın çok iyi çalıştığını, emeklerinin karşılığını almaya başladıklarında da daha güçlü bir motivasyonla parlak sonuçlar alacaklarını ifade ediyor.
Tecrübeli pasör sezon sonu içinse, umutlu; “Normal lig etabı elbette önemli ama esas sahne her zaman playoff etabıdır. Orada her takımın şansı eşittir. Farklı bir atmosfer, farklı bir motivasyon… Halkbank’ın orada çok iyi iş çıkaracağına inanıyorum” görüşünü ifade etti.
Ankara’da mutluyuz
Orçun Ergün’ün Ankara’da ilk deneyimi değil. Daha önce de bir buçuk sezon Ankara’da yaşadı. Başkent için düşünceleri şöyle: İstanbul’dan gelen insanlar genelde Ankara’da sıkılırlar. Fakat biz eşimle birlikte burada olmaktan çok mutluyuz. Tatil günlerimizde bile çoğu zaman İstanbul’a gitmeyip Ankara’da vakit geçiriyoruz. Burada yaşamaktan mutluyuz.
Biraz da takım…
Orçun Ergün’ün arkadaşları ile ilgili birkaç “EN”i şöyle:
En komik İbrahim Emet
En hırslı Efe Bayram
En çalışkan Hasan Yeşilbudak
Adam olacak çocuk elbette var; EFE BAYRAM